Tasarımın Stratejik Önemi
Birçok şirket her gün yeni bir ürünü daha kullanıcılarıyla buluşturmaya, rekabetin içerisinde pazardan pay almaya çalışıyor. Odaksa çoğunlukla daha az maliyet ve eforla rekabeti yakalamak oluyor. Bu hatalı ürün yönetim sürecinden geriye ise birbirine benzeyen birçok ürün ve ihtiyacı çözülememiş kullanıcılar kalıyor. Halbuki kullanıcıların satın alma kararına öncelikle ihtiyaçları yön veriyor. Bu sebeple, doğru ihtiyaca yönelmek ve tercih sebebi olabilmek pazar başarısında kritik bir rol oynuyor.
Bunu yapabilmek için ise şirketler çalışma biçimlerini değiştirerek, tasarım odaklı yaklaşımları benimsiyor. Bu yöntem, fikirden ürüne giden yolculukta, doğru probleme odaklanma ve doğru çözüm önerisi ya da ürün sunma konusunda yol gösterici rol oynuyor. Tasarım, her ne kadar daha çok estetik kaygılarla bağdaştırılıyor olsa da tasarımın temelini “problem çözme” becerisi oluşturuyor. Bu nedenle bu metot “tasarım odaklı düşünme” temelinde şekilleniyor.
Tasarımcılar, çözüm üretme sürecinden önce ilk olarak kullanıcılarla derinlemesine görüşmeler yapar, sorular sorar, gözlemler ve gerçek ihtiyacı tespit etmeye çalışırlar. Tasarımın estetik kaygıyla eşleştirildiği üretim adımı ise bundan sonra başlar.
Üründe Tasarımın Etkisi
“Tasarım” kelimesinin (design) kökeni Latince “designare” kelimesinden gelir. “Designare” ise işaretlemek, işaret etmek, seçmek anlamlarını taşır. Birden fazla kavramın olduğu ortamda birinin işaret edilebilmesi, ayrıştırılabilmesi için kullanılır. Bu nedenle tasarım, rekabette fark yaratmanın ve tercih sebebi olmanın temel unsurlarından biri haline gelmiş durumda. Kullanıcısını anlayan, kullanımı kolay ve bütüncül bir deneyim sunan ürün tasarımları, rekabette kolayca öne geçebiliyor.
İhtiyaç doğru tespit edildikten sonra tasarımcılar; kullanıcıların beklentisi, şirketin hedef ve kabiliyetleri, maliyet, üretilebilirlik, marka kimliği, rekabet ve trendler gibi birçok parametreye bağlı olarak çözüm önerilerini görselleştirir ve ürüne dönüştürürler. İşin sonunda kullanıcı ihtiyacına cevap veren, pazar ve şirket stratejisine uygun, üretilebilir ve fark yaratan bir çözüm ortaya koymayı hedeflerler.
Bu nedenle tasarımın şirket içerisinde stratejik düzeyde konumlanması, ürün başarısı açısından kritiktir. Tasarımcılar kullanıcısını ne kadar iyi tanır, şirketin hedeflerine ne kadar hâkim olurlarsa ortaya çıkan ürünün başarısı da o kadar artar.
Token’da Ürün Tasarım Süreci ve Stratejilerimiz
Tasarımın ürün üzerindeki etkisini gözeterek, Token’da tasarımı stratejik düzeyde ele alıyoruz. İç ve dış paydaşlarla birlikte çalışıyor, ürün geliştirme süreçlerinin yanı sıra müşteri odaklı yaklaşımla ürün stratejisi oluşturmada aktif rol alıyoruz. Tasarım stratejimiz ve kullandığımız yöntemlerle kullanıcı ihtiyaçları ve şirket hedeflerimizi harmanlayarak ürünlerimize yön veriyoruz.
Ödeme sistemleri dünyasında 800.000’in üzerinde aktif ödeme kaydedici cihazdan sanal pos çözümlerine, yemek kartından açık cüzdana kadar birçok ürünle ödeme alma deneyimine odaklanıyoruz. Offline ve online olarak sunduğumuz ödeme sistemleri çözümlerimiz ile şirket stratejimize paralel olarak benzer ve bütüncül bir deneyim sunuyor, tasarım prensiplerimize sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz.
İnsan
İlk ve en önem verdiğimiz tasarım prensibimiz “İnsan”. Ürünlerimizi kullanacak kişileri unutmadan, günlük hayatları içerisindeki deneyimi ön plana almaya özen gösteriyoruz. Ödeme çözümlerimizi, kullanıcıların günlük alışkanlıklarıyla bütünleştirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda ürünü geliştirmeden önce, geliştirme sırasında ve sonrasında kullanıcılarla araştırmalar yapıyoruz. Kullanıcıyı sürece ne kadar dahil edersek ürünün o kadar başarılı olacağını biliyoruz.
Basitlik
İkinci prensibimiz ise “Basitlik”. Fintech’in kullanıcılar için karmaşık olduğunu, fakat bir o kadar da net ve anlaşılır olması gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden teknolojimizi kolay ve anlaşılabilir bir deneyim tasarlamak için geliştiriyoruz. Kullanımı kolaylaştıracak fonksiyonlar geliştirirken yazı dilinden tüm görsel elemanlara sade ve sezgisel bir tasarım anlayışını benimsiyoruz.
Ayırt Edici Olmak
Son olarak da “Ayırt Edici Olmak” prensibiyle benzer ürünlerden belirgin şekilde ayrışabilmeyi hedefliyoruz. Burada “Kullanıcılarımızın aklında ne bırakabildik, onları mutlu eden veya şaşırtan neler oldu?” sorularına cevap arıyoruz. Unutmamalıyız ki artık kullanıcılarımız ürünlerden ziyade onlara nasıl bir deneyim yaşattığımızla ilgileniyorlar. O nedenle üründen bahsederken, ilk temastan son noktaya kadar deneyimi uçtan uca ele alıyoruz. Ödeme sistemleri çözümlerimizi hayata geçirirken, ürünün endüstriyel tasarımından (ID) arayüz (UX/UI) tasarımına kadar her noktayı bu üç temel prensip ışığında titizlikle ele alıyoruz.
Bu çalışmaların sonucunda ise kısa zamanda uluslararası başarılara imza atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ekibimizle hem arayüz hem endüstriyel tasarım alanında UX Design Award ve iF Design Award gibi alanının en prestijli ödüllerini almayı başardık. Devreye almak üzere hâlâ çalışmalarına devam ettiğimiz yeni ürünümüzle, dünyanın en etkili ve prestijli ödüllerinden biri olan iF Design Award'u kazanmak, doğru yolda ilerlediğimiz konusunda güvenimizi artırıyor.